Fast-food yerine ev yemeklerini tercih edin!
Türk mutfağının lezzetli yemeklerinin sunulduğu ve son yıllarda sayısı hızla artan ev yemekleri salonları, öğle aralarında vatandaşların uğrak yeri haline geldi. Uzmanlar Fast-food yerine ev yemeklerini tercih edin tavsiyesinde bulunuyor.
Akdeniz Üniversitesi Genel Cerrahi Ünitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Güner Öğünç, "Ev yemeklerinin besin değeri çok yüksek. Türk insanımızın fast-foodla değişen beslenme kültürü özüne dönmeli. Ev yemeği kültürü hızla yaygınlaşmalı" dedi.
Mutfak kültürüyle dünyada marka olmayı başaran Türklerin son yıllarda özelikle öğle arasında tükettiği fast-food yiyeceklerle değişen yemek kültürü özüne dönüyor.
Dünyanın en zengin mutfaklarından Türk mutfağına ve yiyeceklerine ilgi, her geçen gün artıyor. İlgi sayesinde özellikle büyük şehirlerdeki sokak sayısında artışlar meydana geldi. Çalışanların öğle aralarında uğrak yeri haline gelen ev yemekleri sunan lokantalar, Türk mutfağının lezzetli yemeklerini müşterilerine sunuyor.
Türkiye'de obezite cerrahisinde yaptığı ameliyatlarla yüzlerce kişiyi zayıflatan Akdeniz Üniversitesi Genel Cerrahi Ünitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Güner Öğünç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, büyükşehirlerde ev yemekleri salonlarının hızla artmasından memnuniyet duyduğunu ifade etti.
Akdeniz, Ege gibi bölgelerde sebze ve meyve ağırlıklı yemekleri bulunduğunu, bu yemekleri öğleyin tüketmenin insana büyük yararları olduğuna dikkati çeken Öğünç, "Türk mutfağı beslenme açısından oldukça iyi. Çeşit çok fazla. Sağlıklı yaşam için fast-food yerine ev yemekleri tercih edilebilir" diye konuştu.
Hijyen ve hazırlanma şekilleri açısından uygun yerlerin tecih edilmesi gerektiğini vurgulayan Öğünç, "Çalışan kişiler fast-food türü beslenmede daha hızlı yemek yiyor. Tüketilmesi gerçekten kolay olan bu ürünleri tercih etmek yerine ev yemekleri hazırlayan mutfaklar daha dengeli beslenmeyi sağlayabilir. Türk mutfağının sindirim açısından da fast-fooda göre büyük avantajları var" diye konuştu.
Öğünç, erişkin kişilerin iş hayatında rahat etmesi için bir tabakdan daha fazla yemeği tüketmemesi gerektiğini dile getirdi. Kola ve hazır meyve suyu gibi ürünlerin de çalışma hayatında metabolizmaya zarar verebileceğine dikkati çeken Öğünç, bu içeçekler yerine Türk mutfağının değişilmez tatlarından ayranı önerdiklerini kaydetti.
Fast-food alışkanlığı okulda güçleniyor
Doğru beslenmenin anne karnında başladığına dikkati çeken Öğünç, çocuklara bu konuda eğitim verilmesi gerektiğini ifade etti.
Bebeklik döneminde süt ve ek gıda ile beslenen çocuklara okul öncesi dönemde aileleri tarafından cips, kraker ve şeker verildiğine işaret eden Öğünç, şöyle konuştu:
"Çocuk elindeki yiyeceklerle mutlu oluyor ve hiç sesini çıkarmadan saatlerce televizyon izliyor. Çocuğun alışkanlığı burada başlıyor. Aileler tam tersi, çocuğunu susturmak için parka götürmeli, elma, havuç gibi meyveler vermeli. Çocuk okula gidiyor ve burada her renkte içeçeceklerle, hamburger ile tanışıyor. Kısa tenefüs zamanlarında bunları tüketiyor. Çocuğun bu alışkanlığı okulda daha fazla güçleniyor. İş hayatına atıldığında da bu alışkanlığından vazgeçmiyor."
Öğünç, insanların fast-foodu da güvenilir, marka olmuş kurumlarda yemesi gerektiğini, burada da mümkünse sadece içindeki etin tüketilmesi gerektiğini dile getirdi. Öğünç, fast-foodu tüketirken Türk mutfağında olduğu gibi mutlaka yanında bol yeşillik tüketilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.