'Kanserden doğru beslenerek korunun'
Özel Sani Konukoğlu Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Opr. Dr. Başar Aksoy, kanserden korunmayı bilimsel bir temele oturtuncaya kadar doğru beslenerek korunulması gerektiğini ifade etti.
Opr. Dr. Aksoy, "Şişmanlamayın, yiyeceklerinizdeki total yağ miktarını azaltın, çok miktarda posalı besin tüketin, yemeklerinizde her zaman A ve C vitaminli besinler bulundurun, karnabahar ve lahana tüketin, alkol ve sigaradan uzak durun, işlenmiş besinleri çok tüketmeyin." önerilerinde bulundu.
Erkeklerde kanserden ölüm nedenlerinin başında akciğer kanserinin, kadınlarda ise meme kanserinin geldiğini belirten Opr. Dr. Başar Aksoy, kanserin tüm çok hücreli canlılarda belirli bir sıklıkta ve doğal olarak görüldüğüne dikkati çekti. Kanserin sebepleriyle ilgili birtakım verilere sahip olduklarını ifade eden Dr. Aksoy, ancak kanser oluşmasına, normal bir hücrenin kontrolden çıkarak azgın bir biçimde çoğalmasına yol açan moleküler düzeydeki olayları henüz öğrenmeye başladıklarını kaydetti.
Aksoy, "Yeni bilgilere göre hücremizin içinde kanser genleri vardır, bunlar içimizdeki düşmandır. Bir de yaşadığımız ortam ve yaşayış biçimimizle ilgili en başta tütün dumanı bazı kimyasal maddeler, beslenme düzenimiz, radyasyon ve virüsler gibi dışımızdaki düşmanlar var. Bir hücrenin kansere dönüşmesini başlatan dış etkenlerin hepsi bunu o hücrenin içinde uyumakta olan kanser genlerini uyandırarak yaparlar." diye konuştu.
İNSANLARIN DÖRTTE BİRİNDE KANSER GÖRÜLÜYOR
Normal bir ömür süresi içinde insanların dörtte üçünün kansere yakalanmadığını aktaran Aksoy, "Bu mutlu çoğunluk bu ayrıcalığı bir genetik yapılarına, bir yandan da bağışıklık güçlerinin etkili oluşuna borçludurlar. Herkesin kansere yakalanma eğiliminin aynı olmayışında, kanser genlerindeki duyarlılık farklarının da rolü vardır." açıklamalarına yer verdi.
Kimyasal karsinojenlerin, beslenmenin, iyonize radyasyonun, ultraviyole ışınlarının, virüslerin, genetik ve kalıtsal faktörlerin kanserin başlıca nedenleri olduğunu belirten Aksoy, "Öncelikli olan kanserin oluşmasıyla ilgili önlemleri almaktır. İkinci derecede ise şikayeti olmayan kişilerde yapılan taramalarla kanseri erken evrede, daha da iyisi kanser öncesi evrede yakalamaktır.'' dedi.