Diyaliz hastalarının yememesi gerekenler
Diyetisyen Meltem Yeter, diyaliz hastalarının tedavilerinin yanı sıra beslenmelerinin de önemli olduğuna vurgu yaptı.
Kronik böbrek yetmezliği nedeniyle diyaliz tedavisinin uygulandığını belirten Yeter, "Kronik böbrek yetmezliğine yola açan bazı nedenler arasında gloria nefrit adı verilen bir hastalık veya şeker hastalığı, ailevi olarak süre gelen böbrek rahatsızlığı, ayrıca böbrek taşları ve infeksiyonlar sayılabilir. Sağlıklı insanlarda böbrekler proteinlerin son atık ürünü olan ve vücudumuzda işe yaramayan üre ve kretaini atabilir ama böbrek hastalarında bu üre ve kreatin atılmaz ve kanda birikir. Bu da diğer organların işlevlerini yerine getirememesine sebep olur ve bulantı, kusma, nefes darlığı gibi şikayetlere sebep olabilir" dedi.
Gerek erken dönemde gerekse transplantasyon aşamalarında ve diyaliz esnasında nakil olmuş hastalarda beslenmenin öneminin çok fazla olduğunu belirten Yeter, "Bilinçli diyet uygulamalarıyla hem böbrek hastalıklarının ilerlememesini sağlamak hem de ilerlemiş hastalarda sıkıntıların, komplikasyonların en aza indirgenebilmesi için diyalizde beslenme çok önemlidir" ifadelerini kullandı.
Yeter, diyaliz hastalarının beslenmesinde dikkat edilmesi gerekenleri ise şöyle sıraladı:
"En önemli şeylerden biri sudur. Suyun fazla alınması veya tuzlu besin tüketilmesi hastalarda ödem ve tansiyon yüksekliği gibi sıkıntılar meydana getirir. Suyun fazla alınması tansiyon düşüklüğüne ve yanında bazı sıkıntıların artmasına neden olabilir. Bundan dolayı iki diyaliz arasındaki sıvı alımının hastanın kilosuna da bağlı olarak 2 kiloyu geçmemesi gerekir. Sadece su değil sıvı olarak çorbalar, meyve suları, diğer sıvı gıdaları aşırı derecede tüketmemek gerekir. Tuzlu gıdalardan kaçınmamız gerekir. Ekmekteki tuz, yemeklerde, salçalarda, salamura besinlerde, peynirlerde, hazır çorbalarda fazla miktarda görünmeyen tuz vardır. Bunlardan kaçınılması gerekir.
Bir diğeri de potasyum ve fosfor dediğimiz minerallerdir. Potasyum diyaliz hastalarında ölümcül sonuçlara rastlanabilecek sonuçlar doğurur. Vücuttaki potasyumun artması demek kasların çok fazla demektir. Çok fazla çalıştığı içinde yorgunluk, halsizlik gibi sıkıntılar meydana getirebildiği gibi ani kalp durmalarına da sebep olabiliyor. Potasyum en fazla sebze ve meyvelerde vardır. Biz hastalarımıza en fazla sebze meyveleri karıştırarak yememelerini öneriyoruz. Bir öğünde mandalina yeniyorsa beraberinde portakalda yemeyin. Günde iki porsiyon meyveden fazlasını yemeyin.
Fosfor ise süt ve süt ürünlerinde, balıkta, et ve et ürünlerinde bulunmaktadır. Fosfor için kalsiyum bağlayıcı ilaçlar var. Hastaların bu ilaçları doktor tavsiyesinde kullanmaları ayrıca önerilenden fazla süt ve et ürünlerini, sakatatları tüketmemeleri gerekir. Sebzelerden patatesin potasyum değeri yüksektir. Etinde potasyum değeri yüksektir. Meyvelerden muz, kavun, karpuz, üzümün çok fazla tüketilmemesi gerekir. Tadımlık olarak yemelerini öneriyoruz."