Maşrapada sunulan lezzet Bozbaş
Iğdır'ın çinko maşrapada pişirilerek aynı şekilde servis edilen yöresel ve geleneksel yemeği ''Bozbaş'' hem yöre halkı hem de kente gelen yerli ve yabancı turistler tarafından beğeniyle tüketiliyor.
Kuzu inciği, nohut ve kuyruk yağıyla pişirilen Bozbaş, ilginç pişirme yöntemi, servis şekli ve sıra dışı lezzetiyle ilgi görüyor.
Bozbaş ustası Metin Çiriş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 20 yıldır Bozbaş yemeği yaptığını belirterek, kente gelen ziyaretçiler sayesinde yemeğin gün geçtikçe daha çok tanınarak, ilgi gördüğünü söyledi.
Yemeğin Iğdır'da geleneksel olarak pişirilen bir yemek olduğunu anlatan Çiriş, pişirme ve servis edilme şeklinin kente gelen turistlerce ilgiyle karşılandığını, tadının ise çok beğenildiğini söyledi.
Çiriş, kullanılan malzemelerden dolayı yemeğin farklı bir tadı bulunduğunu ifade ederek, ''Iğdır'a gelen yerli ve yabancı insanlar bu yemeğin tadına bakmadan gitmezler. Bundan dolayı bu yemeğin yapılışına özen gösterip müşterilerimizi memnun etmeye çalışıyoruz'' dedi.
Bozbaş yemeğinin kıvamını ve tadını tutturmak için çok özenerek çalıştığını ifade eden Çiriş, şöyle konuştu:
''Maşrapaya; 300 gram kuzu incik eti, 2 parça kuyruk yağı, nohut, baharat olarak da sarı kök bırakıyorum. Daha sonra maşrapayı ocağın üzerine koyup yemeği hazırlıyorum. Ben sadece bu yemekle ilgilenirim. Bundan dolayı ne kadar sürede kıvamını alacağını biliyorum. Uzun zamandır bu yemeğin aşçılığını yapıyorum ve başarılı olduğumu düşünüyorum. Bundan dolayı yemeğimi yiyen herkes bana teşekkür ederek buradan ayrılır. Bu yemeği yeni nesillere aktarmak için yanımda çırak yetiştiriyorum.''
-''Maşrapada yemek servisi misafirlerimizi şaşırtıyor''-
Restoran sahibi Musa Bozdağ da kente gelen yabancıların özellikle isminden dolayı yemeği merak ettiklerini söyledi.
Turistlerin yemeğin adını ilginç bulduğunu ve maşrapada gördüklerinde ise şaşırdıklarını belirten Bozdağ, şunları kaydetti:
''Bozbaşı maşrapanın içerisinde müşteriye sunuyoruz, müşteri servis tabağına kendisi ayarlayıp yiyor. Genelde servis tabağına ekmek doğrayıp önce suyunun tadına bakıyor, sonra asıl yemeği yiyorlar. Yemeği servis ettiğimizde şaşkınlıkla bakıyorlar. Ama yedikleri zaman çok beğeniyorlar ve bir defa yiyen bir daha mutlaka gelip yemek istiyor.''
