Fındığı pideyle buluşturdu

Düzce'de yaşayan Mustafa Sarıkaya'nın müşterilerine sunduğu fındıklı pide, farklı lezzet arayanlara hitap ediyor.

Fındığı pideyle buluşturdu
Fındığı pideyle buluşturdu
GİRİŞ 29.12.2014 11:47 GÜNCELLEME 29.12.2014 11:47

Sarıkaya, pideciliğe çocuk yaşta başladığını, garsonluktan bulaşıkçılığa kadar her aşamadan geçtiğini söyledi.

Hem üniversite okuyup hem de çalıştığını aktaran Sarıkaya, "Aslen Giresun Espiyeliyim. Orada pide festivalleri yapılıyor. Düzce'ye geldikten sonra pideyi tanıtmaya ve potansiyel yakalamaya çalıştım. Düzce'de Karadenizli çok olunca pidemize yabancılık çekmediler. Çok daha iyi oldu. Oradaki müşterilerimiz de buraya gelmeye başladı" diye konuştu.

Eşinin tayini çıkınca Düzce'ye taşınmak zorunda kaldıklarını kaydeden Sarıkaya, 8 ay kadar başka bir işte çalıştıktan sonra kendi işini yapmaya karar verdiğini dile getirdi.

"12.12.2012'de dükkanımı açtım" diyen Sarıkaya, "Karadeniz bölgesinde yaşıyoruz, fındığı bol memleket. Biz de pideye uyarlamayı düşündük. 'Neden olmasın' dedik. Neticede aynı lezzet, değişen hiçbir şey yok. Pide üzerinde biraz çalıştıktan sonra lezzete son halini verdik. Bunun yanında üzümlü pide de yapmaya başladık. Farklı olduğumuz için herkes bizi tercih ediyor. Günlük ihtiyaçlarımız dışında malzemelerimizi Trabzon'dan, Rize'den getiriyoruz" ifadesini kullandı.

"Aklınıza gelebilecek her türlü pideyi yapıyoruz"

Pide yaparken standartların dışına çıkmak istediğini aktaran Sarıkaya, "Fındıklı pide insanlara ilginç geliyor, denemek için gelenler çok oluyor ve hoşlarına gidiyor. Tereyağı ile buluşunca hoş koku ortaya çıkıyor. Bu, müşterilerin daha çok hoşuna gidiyor. Sadece bu iki çeşitle sınırlı kalmıyoruz. Aklınıza gelebilecek her türlü pideyi yapıyoruz. 'İlla kıymalı ya da karışık pide yiyeceğiz' diye bir kural yok" şeklinde konuştu.

Sarıkaya, pidenin en önemli özelliğinin hamuru olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Pidemizi elle yoğurulan hamurdan yapıyoruz. Hamuru hava şartlarına göre yoğuruyoruz. Havanın sıcaklığına göre suyunun sıcaklığı ayarlanıyor. Un, tuz ve mayanın dışında daha farklı maddeler kullanılıyor. Altı saatten sonra hamuru kullanmıyorum. Tüketeceğim kadar hazırlıyorum. Lezzette de farklılık oluşturuyor bu. Lahmacunda olduğundan daha az un var. Bunun mideyi yakma veya kilo aldırma gibi bir özelliği kesinlikle yok. Alsam ben alırdım, hala 65 kilogramım."

KAYNAK: AA