Uzak durulması gereken beyazlar

Unu, şekeri ve tuzu hayatımızdan çıkarırken diğer beyazlara haksızlık etmeyelim.

Uzak durulması gereken beyazlar
Uzak durulması gereken beyazlar
GİRİŞ 19.03.2013 14:58 GÜNCELLEME 19.03.2013 14:58

Diyetisyen Ayşegül Bahar'a sağlıklı beslenmenin olmazsa olmazı  "beyazlar"ı sorduk. Hangisini nasıl ve ne kadar tüketmemiz gerektiğini  öğrendik.

Yumurta Anne sütünden sonra besleyici yönü en kuvvetli besin olan yumurtaya  yıllarca sırtımızı döndük. Kabahati kandaki kolesterol düzeyini  yükseltmesiydi... Son yıllarda yapılan çalışmalar ise yumurtanın sağlıklı  beslenme düzeni içinde yer alması gereken önemli bir besin öğesi  olduğunu gösterdi. Diyetisyen Ayşegül Bahar, yumurtada bulunan "kolin"in  vücuda girdiğinde "fosfotidil kolin"e dönüştüğünü belirterek, "Vücutta  yeterli fosfotidil kolin olmayınca karaciğerde hem yağ hem kolesterol  birikiyor" diyor. Kan yapımında kullanılan demir ve bağışıklık  sisteminin güçlendirilmesinde etkili olan selenyum açısından da zengin  olan yumurta, C vitamini dışında hemen hemen tüm vitaminleri içeriyor,  beynin fonksiyonlarını güçlendiriyor.

Süt Kan basıncını düşürüyor, içeriğindeki kalsiyum, fosfor, magnezyum ve  protein kemikleri koruyor. Günde iki-üç bardak süt içenlerde kolon  kanseri riski yüzde 54-63 oranında azalıyor. Öğünlerle beraber alınan  sütün, içindeki kalsiyum sayesinde, hem yağ emilimini azalttığı hem de  dışkı yoluyla yağ atımını artırdığını bildiren çalışmalar var.  İçeriğindeki triptofan adlı madde uyumaya yardımcı oluyor.

Ancak  içeriğindeki zararlı mikroorganizmaların yok edilmesi için sütün  pastörize olması önem taşıyor. Çocukların enerji ihtiyacı açısından iki  yaşına kadar yağlı süt içmeleri, daha büyüklerin yavaş yavaş yarım yağlı  süte geçmeleri, erişkinlerin ise az yağlı ve yağsız sütleri tercih  etmeleri öneriliyor.

Peynir İyi bir protein kaynağı, kalsiyum ve fosfor zengini olan peynir, ağızda  asit birikimini önlüyor. Tüm hayvansal besinlerde olduğu gibi  kansızlıkla mücadelede etkili olan B12 vitamininden de zengin... Laktoz  oranı çok düşük olduğu için laktoz intoleransı olanların rahatlıkla  tüketebilecekleri bir süt ürünü... Öncelikle kaynağının güvenilir olmasına  dikkat edilmesi gerekiyor. Yapımından sonra yeteri kadar bekletilmeyen  peynirler, kısırlığa kadar pek çok hastalığa neden olan brusella (Malta  humması) taşıyabiliyor. Açıkta satılan peynirler bu açıdan tehlikeli.

Sarımsak Protein, A, B, B2 ve C vitaminleri, kalsiyum, çinko ve potasyum yönünden  zengin... İçindeki kükürt bileşikleri bakteri, virüs mantar ve  parazitlerle mücadelede etkili... Sarımsağa kokusunu veren ve bir kükürt  bileşiği olan allisin, güçlü bir antibiyotik etki gösteriyor. Allisinin  ortaya çıkması için sarımsağın ezilmesi ya da doğranması gerekiyor. 

Doğadaki en fazla germanyum içeriği sarımsakta bulunuyor ve germanyumun  anti kanser etkisi bilim çevrelerince kabul görüyor. Sarımsak tüketmek  ayrıca kan basıncını ve kan şekerini düzenlemeye yardımcı oluyor. Ancak  sarmısağa kokusunu veren ve antibiyotik özelliği bulunan allisin,  piştikten sonra kayboluyor. Bu nedenle çiğ tüketilmesi daha faydalı.  Günde bir çay kaşığı sarımsak tüketimi öneriliyor. Aşırı tüketilmesi kan  basıncında aniden düşmeye neden olabiliyor.

Yoğurt İyi bir protein kaynağı olmasının yanı sıra A,B ve E vitaminleri ile  kalsiyum, fosfor ve magnezyum içeriği zengin... Süt şekerini laktik aside  çevirdiği için hem laktoz intoleransı olanların kullanabileceği bir  besin hem de süte göre şekerin aside dönüşmesi sebebiyle kalorisi daha  düşük. İçeriğindeki yararlı bakteriler sayesinde bağırsak dostu... 

Sütteki şeker ve peynirdeki tuz düşünüldüğünde bu gruptaki en iyi besin  olarak yoğurt öne çıkıyor. Yoğurt, kronik diyabet, ishal, gut ve  dizanteri gibi hastalıklara karşı tedavi edici, vücudu radyoaktiviteye  karşı koruyucu, tümör ve kanser oluşumunu önleyici özelliklere de sahip...  İçeriğindeki probiyotikler bağışıklığı güçlendiriyor.

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL